Diş çürüğü, mine tabakasından başlayıp dentin tabakasına ve nihayetinde öz tabakasına ulaştığında, genellikle geri dönüşü olmayan bir noktaya gelir ve kök kanalı operasyonu kaçınılmaz hale gelir. Bu nedenle, diş çürüğünün erken teşhisi, diş sağlığı ve uzun ömür açısından son derece önemlidir.
Kök kanalı işlemi, canlı (yaşayan) ve ölü (ölmüş) dişler için farklı şekillerde yapılır. Canlı dişlerde, tek bir seansta lokal anestezi ile başlanır, çürümüş dokunun temizlenmesi, enfekte olmuş pulpa dokusunun, kan damarlarının ve kök kanalındaki sinirlerin çıkarılmasıyla devam eder. Ardından, kök kanalı bol miktarda sodyum hipoklorit ile yıkanır, enfeksiyon kontrol altına alındıktan sonra kök kanallarının boş kalmaması için kapatılır. Ölü dişlerde ise, enfekte bölgede apse oluşumu veya özellikle ileri vakalarda şişlik gibi belirtiler görülebilir. Bu durumda, kök kanalı canlı dişlerde olduğu gibi temizlenir ve geçici olarak kalsiyum hidroksit gibi ilaçlarla kapatılır. Bu ilaçlar, diş kökünün ötesine yayılmış lezyonlarda bakteri büyümesini durdurucu etkiye sahiptir. Hasta, etkilenen bölgedeki enfeksiyon kontrol altına alınıncaya kadar kök kanalındaki antibakteriyel ajanı değiştirmek için haftalık kontrollere çağrılır. Enfeksiyon kontrol altına alındıktan sonra kök kanalları tekrar kalıcı olarak kapatılır.