Yüz estetiğinin toplamında güzel bir gülümsemenin %35'i, burunun %15'i ve gözlerin ve çevresindeki dokunun da %15'i kadar etkili olduğu belirtiliyor. Bu rakamlardan anlaşılacağı üzere, yüz estetiğinin büyük bir kısmı ağız ve çevresiyle ilgilidir. Peki, günümüz diş hekimliğinde güzel bir gülümseme nasıl elde edilir?

Estetik ve kozmetik açıdan diş hekimliğindeki teknolojik gelişmeler sayesinde, uygun hasta-hekim ilişkisiyle bu kalıcı olarak mümkün olmaktadır. Bu yazıda, günümüzde giderek yaygınlaşan lamine porselenlerden bahsetmek istiyorum. Estetik beklentilerin artmasıyla, diş hekimliğinde gülümseme tasarımıyla ilgili işlemlerde lamine porselenlerin popülaritesi de artmıştır. Lamine porselenlerle, estetik endişelere yol açan tek bir dişten başlayarak gülümseme çizgisine giren tüm dişlere kadar yeni bir gülümseme ve dinamizm elde edebilirsiniz.

Lamine porselenler nedir?

Lamine porselenler, dişlerin ön yüzeyine minimal aşındırma veya bazen hiç aşındırma yapmadan yapıştırılan ince yaprak porselenlerdir. Bu ince porselen tabakalar sayesinde dişlerde renk, şekil ve anormalliklere bağlı düzensizlikler estetik olarak ortadan kaldırılır. Lamine porselenlerle elde edilen beyazlık kalıcıdır; sigara, çay ve kahve gibi doğal dişlerde renklenmeye sebep olan faktörler, lamine porselenlere renklenme etkisi yapmaz. Bu ince yaprak porselenlerin kalınlığı vakaya bağlı olarak 0,2 mm ile 0,7 mm arasında değişir. Diş hekimliğinde kullanılan diğer kaplama yöntemlerine kıyasla bunlar en ince ve en estetik uygulamalardır. Yapıştırma sistemleri, diğer yöntemlerden kimyasal olarak farklı olan bir lazerle yapılır. Böylece daha sağlam ve dayanıklı bir sonuç elde edilebilir. Lamine porselenlerle, hastalarımıza tamamen yeni bir gülümseme 2 seansta ve 1 haftada sağlarız. Bu süreçte, kliniğimize başvuran hastalarımızın yüz ve ağız fotoğraflarını çekeriz. Gerekirse, lamine porselenin yerleştirileceği dişlerin ön yüzeylerinde minimal aşındırma yapılır. Son olarak, hastanın yüz fotoğraflarının anatomik noktalarına başvurarak hastanın yüzünde uygun bir gülümseme elde etmeye çalışırız. Tabii ki, hastalarımızın isteklerine göre dişlerinde değişiklikler yapabiliriz. Daha sonra, hastaya dişleri bir hafta sonunda ikinci seansta gösterir, onay alırız ve lamine porselenleri yerleştiririz. Bu süreçte, hastalarımız değişiklik istediklerinde dişleri ayarlayarak bu değişiklikleri yaparız. Lamine porselenler yerleştirildikten sonra, yaptığımız işin ömrünün, işlemden sonra hastanın bakımına bağlı olduğunu her bir hastama anlatırım. Kısacası, hastanın diş hekiminin hassasiyeti %50, hastanın bakımı ise %50 etkilidir. Lamine porselenlerde ekstra bir bakım gerekmez. Günde iki kez (en az 2 dakika boyunca diş yüzeyinde dairesel masaj yaparak) diş fırçalamak ve gece yatmadan önce diş ipi kullanmak yeterlidir. Ayrıca, bugün birçok insan dişlerinin kesilmesi ve aşındırılmasıyla geri dönüşü olmayan zarar göreceğinden korkmaktadır. Bu tür hastalarda, Non-Prep lamine porselenler, dişlerin hiçbir kesim veya aşındırma yapılmasına gerek kalmadan yerleştirilir. Non-Prep lamine porselenlerin uygulanabilmesi için diş yapısı ve kavis oluşumu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu şekilde, aşındırma, kesim veya anestezi olmadan rahat bir şekilde güzel bir gülümseye sahip olabilirsiniz. Güzel bir gülümseme her zaman ilişkilerinizde güçlü bir araçtır.

Unutmayın, gülümsemek ilişkilerinizi güçlendirir, insanları bir araya getirir, samimiyet yaratır ve çatışmayı yönetmek ve gerilimi azaltmak için güçlü bir araçtır.